Taşkent, FIA Kırmızı Halısında: Orta Asya'nın Bir Akşamlığına “Formula 1” Dünyasına Dahil Oluşu

Avatar
Nevin Lasanis
19/12/25
Paylaşmak
   

Aralık ayı genelde sezonun bilançosunu alışıldık sahnelerde kapatır; ancak bu kez motorsporlarının coğrafyası keskin biçimde doğuya kaydı. 12 Aralık’ta, yakın zamana kadar yarışlarla en fazla amatör karting düzeyinde anılan Taşkent, FIA’nın gala gecesini ağırladı ve bir günlüğüne “Formula 1” ile diğer serilerin yıldızları için çekim merkezine dönüştü. Simgesel bir hamle: dünya federasyonu “pek de beklenmeyen” bölgeleri giderek daha cesur biçimde deniyor — ve görünen o ki bu, tek seferlik bir deney değil.

Orta Asya, Büyük Etkinliklerin Takviminde

Sovyet sonrası coğrafyada FIA’nın sezon sonu etkinlikleri düzenle know-how’ı yeni değil: daha önce törenler Bakü’de ve St. Petersburg’da yapılmıştı. Ancak Taşkent, Orta Asya’da bu ölçekte bir geceyi üstlenen ilk şehir oldu. Kontrast çarpıcı: ülkede uluslararası standartları karşılayan modern, kalıcı bir pist yok; üst serilerde istikrarlı şekilde yer alan takımlar ve profesyonel pilotlar da neredeyse bulunmuyor. Tam da bu yüzden fikir ilgi çekiciydi — “şampiyonlar geçidini”, altyapının henüz hedeflere yetişmeye çalıştığı bir noktaya taşımak.

FIA Genel Kurulu: Rekabetsiz Seçim, Ama Tam Uzlaşma Değil

Taşkent’te ödül töreniyle eş zamanlı olarak FIA’nın genel kurulu da gerçekleştirildi ve Mohammed ben Sulayem ikinci dönem için yeniden seçildi. Kâğıt üzerinde sıradan bir prosedür; pratikte ise gerçek rekabetin olmadığı bir oylamaydı: aday kaydı için yürürlükteki kurallar, birkaç bölgeyi kapsayacak şekilde Dünya Motorsporları Konseyi temsilcilerinden oluşan başkan yardımcıları listesi gibi karmaşık şartlar istiyordu. Sonuçta alternatif çıkmadı; yine de bu tabloda ben Sulayem yüzde yüz destek alamadı ve yaklaşık %91,5 oy topladı. Bu da federasyon içinde uyumun var olduğunu, fakat mutlak olmadığını ima ediyordu.

Politika ve Hız: Üst Düzey Görüşme ve Yarışların Geleceği

Etkinliklerin ana bölümünden önce FIA Başkanı, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile bir araya geldi ve iş birliği ile motorsporlarının popülerleşmesine katkıları nedeniyle “Do‘stlik” nişanı ile onurlandırıldı. Protokolün ardından daha pratik bir gündeme geçildi: ülkenin insan kaynağına (pilotlar, mühendisler, mekanikerler) ihtiyacı var; bir temel gerekiyor — kartingden “formül” tipi disiplinlere kadar.

Motorsporlarını geliştirmeye dair açıklamanın ardından medyada “yakında Grand Prix” başlıkları hemen yükseldi. Oysa gerçekte “Formula 1” ayağına giden yol, basın bültenleriyle değil yıllarla ölçülür: yol ve spor altyapısı yavaş inşa edilir ve en iyimser senaryoda bile konuşulan şey birkaç yıllık bir ufuktur. Proje hayata geçerse, en olası format kentsel bir pist olur — Singapur’daki gibi, klasik anlamda kalıcı bir tesise ihtiyaç duymadan.

Baş Konuk Olarak Charles Leclerc: Ferrari’nin Duygusal Diplomasisi

Gecenin ana yıldızı şaşırtıcı biçimde Charles Leclerc oldu. Sezon şampiyonu olarak değil, kameraların ve tribün ilgisinin odağını toplayabilen bir yüz olarak geldi. Taşkent’te onu belirgin bir sıcaklıkla karşıladılar: davet üst düzeyden geldi, eşlik ve organizasyon statüye uygun yürüdü; ziyaret ise şehrin içine serpiştirilmiş bir kültür programıyla adeta küçük bir turu andırdı.

Üstelik Leclerc, Özbekistan için artık “yoldan geçen” biri değil: daha önce de burada bulunmuştu ve bu kez gelişi, süren bir yakınlığın devamı gibi algılandı. Ferrari tarafı genel olarak dikkat çeken bir delegasyonla geldi; markanın ailesinden isimlerin varlığı da sembolizmi güçlendirdi — sanki Scuderia sadece törene katılmaya değil, motorsporlarının büyük hikâyesini yeni arayan bir yerde marka görünürlüğünü sağlamlaştırmaya gelmişti.

McLaren ve Aile İçi Zafer Havası: Norris, Domenicali ve Kaçan Bir Sansür Filtresi

Vitrin tarafında Ferrari öne çıkarken, spor atmosferi açısından gece büyük ölçüde McLaren’in elindeydi. Takım, yöneticileri ve partnerleriyle kalabalık bir ekiple geldi; Stefano Domenicali’nin varlığı da yeni bir lokasyonda “Formula 1 zirvesi” hissini iyice pekiştirdi.

Görseli tamamlayan unsur ise Max Verstappen’in yokluğuydu: hastalık nedeniyle yolculuğu pas geçti ve yalnızca bir mesajla yetindi. Bu yüzden sahnede McLaren ağırlığı hissedildi; kilit ödüllerin verilmesi, adeta takım alkışlarının ardı ardına sıralandığı bir akışa dönüştü. Lando Norris konuşmasında protokolün genelde izin verdiğinden daha fazla canlı duygu gösterdi — sezonun zorluklarını anlatırken ağzından kaçan bir küfür de dahil. Ben Sulayem ise ortamı bir şakayla yumuşattı ve “baba” tonuyla anı yeniden yere bastı — o jest de sosyal medyada hızla yayıldı.

“Humo Arena”: Buz Sarayı, Motorsporları Sahnesine Dönüşürken

Mekân seçimi de yenilik hissini besledi: gala, normalde hokey maçlarına ev sahipliği yapan bölgenin en büyük buz sarayı “Humo Arena”da düzenlendi. Salon, FIA çatısı altındaki farklı şampiyonalara ait araçlar ve sembollerle törene uyarlandı — “Formula 1”den dayanıklılık serilerine ve ralli disiplinlerine kadar.

Özbekistan, senaryoya belirgin bir yerel ritim ekledi: canlı enstrümanlar, dans gösterileri, dekor ve gastronomide doğu vurgusu. Haber ve fotoğraflara bakılırsa banket, “formaliteden bir kokteyl” değil; misafirperverliği göstermeye dönük dolu bir sofraydı — pilav, et, yeşillik, sebze… Hatırda kalmak istendiğinde olması gerektiği gibi.

Törende Rusya İzi: Temaslar, Ödüller ve Pragmatik Hesap

Son yıllardaki kısıtlamalara rağmen etkinlikte Rusya’dan temsilciler de yer aldı. “Formül” ana akımı dışında kalan disiplinlerdeki ekipler ayrıca öne çıkarıldı: cross-country kategorileri ve baja sınıfında derece alan pilotlar, kazananlar arasında yer aldı. Buna karşın kartingin bir sınıfında dünya şampiyonu olan sporcu Taşkent’teki törene dahil edilmedi; onun ödülünün Paris’te ayrı bir tarihte verilmesi planlandı.

Daha tanınan isimler arasında Taşkent’e gelen Vitaly Petrov ve Sergey Sirotkin de vardı; ikisi de bugün motorsporlarının yönetim tarafında görev alıyor. Kamuya dönük açıklamalar temkinliydi — görüşmeler ve olası iş birliği ihtimali vurgulandı. Fakat mantık net: bölge gerçekten pistlere, okullara, yarış organizasyonlarına ve mühendislik programlarına yatırım yapmaya başlarsa, komşuların birikimi değer kazanır. Özellikle konu “bir gecelik şıklık” değil, uzun soluklu bir plan olduğunda.

Yön Belli: Gala Bir Vitrin, Sonrası Kilometrelerce Emek

Taşkent’teki FIA gecesi hem sembolik hem de pragmatikti. Sembolikti; çünkü dünya federasyonu, motorsporlarının alışılmış başkentlerin dışına çıkabileceğini gösterdi. Pragmatikti; çünkü törenin arkasında görüşmeler, planlar ve ülkeyi pilot yetiştirme ile uluslararası yarış düzenleme ekosistemine entegre etme isteği vardı. Bunun güzel bir kartpostal olarak kalıp kalmayacağını ya da pist, akademiler ve uluslararası seri ayaklarıyla somut bir projeye dönüşüp dönüşmeyeceğini alkışlar değil; beton, asfalt ve yıllara yayılan tutarlı çalışma belirleyecek.

İlgili gönderiler