İlk bakışta, bir mesajlaşma uygulamasındaki dijital hediyeler hikâyesi, popülariteyi paraya çevirmenin zararsız bir yolu gibi görünüyor. Ancak işin içine Habib Nurmagomedov'un adı, Pavel Durov'un katılımı ve Conor McGregor'un yıllara dayanan kini girince, sıradan bir açık artırma dolandırıcılık suçlamaları ve en hassas noktaya – babanın hatırasına – vurulan darbelerle dolu, yıllardır süren çatışmalarının yeni bir raunduna dönüşüyor.
NFT papaklar, Durov ve yüz milyonlar
25 Ekim'de Telegram'ın sahibi Pavel Durov, Abu Dabi'de düzenlenen UFC 321 etkinliğinde sürpriz biçimde ortaya çıktı ve orada Habib Nurmagomedov ile birlikte kameralara yansıdı. Yaklaşık bir ay sonra, 22 Kasım'da bu karşılaşma dijital dünyada devam etti: mesajlaşma uygulamasında, Habib'in imza başlığından esinlenen 40 farklı dijital NFT papak versiyonunun satışa çıkarıldığı bir açık artırma başlatıldı.
Açık artırma bir günden biraz fazla sürdü, ancak bu süre bile taraftarların yaklaşık 29 bin sanal papakı satın almasına yetti. Tahminlere göre toplam satış geliri yaklaşık 187 milyon 380 bin Türk Lirasına ulaştı – bu rakam, küresel MMA yıldızları için bile son derece yüksek bir seviye.
Açık artırma sona erdikten sonra Nurmagomedov, dijital hediyelerin satışını tanıtan tüm gönderileri sosyal medyadan kaldırdı ve odağını başka bir projeye çevirdi: bizzat imzaladığı sekiz gerçek papak için çekiliş duyurdu. Şartlar basitti – kendi Telegram kanalına abone olmak ve ilgili gönderiyi paylaşmak. Habib, çekiliş metninde babadan oğula geçen papak ve gelenek vurgusunu öne çıkararak şimdi bu mirası taraftarlarla paylaştığını belirtti.
Oltalama mesajları ve "dijital tuzak" suçlamaları
Resmî açık artırma 23 Kasım'da tamamlandı, ancak 25 Kasım'da TASS, uzmanlara dayanarak Telegram içinde ortaya çıkan bir dolandırıcılık planını haberleştirdi. Kullanıcılar, yurt dışında kayıtlı bir hesaptan gelen ve onları kendi papaklarını "almaya" çağıran toplu mesajlar almaya başladı.
"Kaspersky Lab"in kıdemli içerik analisti Olga Altuhova, dolandırıcıların kimlik doğrulama ekranını taklit eden bir mini uygulama kullandığını açıkladı. Kullanıcı, hediyesini onayladığını sanarak oraya giriş bilgilerini giriyor; oysa bu veriler doğrudan dolandırıcılara gidiyor ve hesabın ele geçirilmesi için kullanılıyor.
Bu arka planda Telegram kanallarında ve sosyal ağlarda, Nurmagomedov'un NFT papak satışlarıyla bağlantılı şüpheli bir şemeye dâhil olduğu iddia edilen paylaşımlar çoğalmaya başladı. Açık kanıtlar ortada yoktu, ancak "dolandırıcılık" ve "Habib'in adı" ifadelerinin yan yana gelmesi bile eski rakibini her fırsatta iğnelemeye hazır bir ismin devreye girmesi için yeterliydi.
McGregor babanın hatırasını hedef alıyor
Conor McGregor, dağınık söylentileri hızla bütünlüklü bir suçlama metnine dönüştürdü. Sosyal medyada, "iyi çocuk Habib"in, vefat eden babasının imajını ve Dağıstan kültürünü kullanarak taraftarlara bir sürü dijital NFT "kakalamış", içerikleri satıştan hemen sonra silmiş ve insanları parasız bırakmış olabileceğini alaycı bir dille öne sürdü.
McGregor'un, yıllardır dillendirilen "babanın planı" ifadesinden alaycı bir şekilde "babalık dolandırıcılığı"na geçişi özellikle sert algılandı. Conor, yaşananları Nurmagomedov'un babasının ismine sürülen bir leke ve "utanç" olarak nitelendirdi; rakibini, ailesine ve Dağıstan geleneklerine duyulan güven üzerinden para kazanmaya çalışmakla suçladı.
Oysa İrlandalı yıldız, aslında iki ayrı hikâyeyi tek potada eritti: baba figürüne yapılan vurgu gerçek papakların çekilişiyle ilgiliydi, dijital açık artırma ile değil. NFT papaklar, Telegram'ın resmî kampanyası kapsamında satıldı – platform bu sayede dijital ürünlerin açık artırma yoluyla satılabildiği yeni fonksiyonunu test edip tanıtıyor. Tüm 29 bin sanal hediye sahiplerine ulaştırıldı, Durov kimseyi kandırmadı ve Habib'in gönderileri de kampanya bittikten sonra, insanları yanıltmamak için kaldırıldı.
Nurmagomedov'un yanıtı: isim savunması ve Telegram vurgusu
NFT papaklar etrafındaki gürültü büyüyünce Nurmagomedov, kendi kanalında durumu netleştiren bir açıklama paylaştı: açık artırmanın tamamlandığını, tüm papakların satıldığını, katılan ve güvenen herkese teşekkür ettiğini, benzersiz dijital hediyelerin yalnızca Telegram içinde var olduğunu vurguladı.
McGregor'un sert çıkışından sonra Habib, uzun süre sonra ilk kez ona doğrudan yanıt verdi. Conor'u, o geceki ezici yenilgiden beri yıllardır adını lekelemeye çalışan "mutlak bir yalancı" olarak tanımladı, fakat bu girişimlerin her seferinde boşa çıktığını ekledi. Nurmagomedov, "iyi çocuklar"ın tam da bu şekilde, gerçek bir değeri olan ve aileyle, arkadaşlarla paylaşılabilen özel dijital hediyeler ürettiklerini söyledi.
Ayrıca papakın kültürel anlamına özel bir vurgu yaptı: papak sadece bir şapka değil, Dağıstan halkının gelenek ve kimliğinin sembolüydü; bu sembol, McGregor'un hoşuna gitse de gitmese de, çoktan bölge sınırlarını aşmıştı. Habib, bu fırsatı da Telegram'ı övmek için kullandı ve onu dünyadaki en iyi mesajlaşma uygulaması, bu hediyelere özel erişim sağlayan bir platform olarak niteledi.
Buna rağmen McGregor geri adım atmadı. Vefat etmiş babasının ismini dijital ürünleri satmak için kullandığı iddiası nedeniyle Habib'ten derhâl özür talep etti. Kendi üslubuyla Conor, satışın tanımı gereği bir hediye olmadığını, dolayısıyla ortada cömertlik değil, taraftarlar üzerinden para kazanma olduğu yorumunu yaparak, "Babanın adını kullanarak yapılan dolandırıcılık. Utanç verici." şeklinde noktayı koydu.
Resmin tamamı için, McGregor'un yıllardır özellikle Nurmagomedov'un papakına alerjisi olduğunu da hatırlamak gerekiyor. Daha 2018'deki staredown'lardan birinde, UFC yorumcusu Joe Rogan'a, bu "pis sıçan"ın o "lanet papakını" asla takmasına izin vermemesini söylemiş ve şapkanın "koktuğunu" iddia etmişti.
Eski yaralar, yeni bahaneler
Görünürde, ikilinin karşılaştığı maçın üzerinden yedi yıldan fazla zaman geçti; Nurmagomedov 2020'de kariyerini sonlandırdı, McGregor ise 2021'den beri sekizgene girmedi. Buna rağmen, iki eski şampiyon arasındaki iletişimdeki toksisite düzeyi neredeyse hiç azalmadı.
Habib genelde Conor'un çıkışlarını görmezden geliyor, ancak bu kez tartışmayı sürdürmeyi seçti. Sporun dışındaki çalışmalarını hatırlattı: kendi ifadesine göre, Dağıstan'daki rehabilitasyon merkezlerinde 56 eski madde bağımlısı yeniden hayata döndürüldü. McGregor'u, bağımlılıklarından kurtulmak için kısa süre önce gittiği Meksika'nın pek işe yaramadığı imasında bulunarak, bu merkezlere davet etti.
McGregor sert bir karşı atakla, Habib'i vergi kaçakçılığıyla ve "kaçak bir dolandırıcı" olmakla suçladı. Aynı zamanda, Nurmagomedov'un ailesi ve "bitmeyen yalanları" için dua ettiğini söyleyerek, tartışmaya dinî bir boyut ekledi: ona göre, er ya da geç herkesin dürüst olması gerekecek, çünkü "Allah her şeyi biliyor".
Yaşlanmayı bilmeyen bir çekişme
Uzun süredir maç yapmamasına rağmen McGregor, geçmişteki yenilgisiyle yaşamaya devam ediyor. Şubat ayında, kendisine en yakın mesafeden Habib'in adını bağıran bir taraftara tükürürken kameralara yakalandı.
Nurmagomedov medyada daha az görünse de, o gecenin yankıları peşini bırakmıyor. Yaz aylarında verdiği bir röportajda, rakibini daha sekizgene girmeden psikolojik olarak kırdığını anlattı: son staredown sırasında, Habib'in sözleriyle, McGregor artık doğrudan göz teması kurmaktan kaçınıyor ve tüm psikolojik oyunlarının işe yaramadığını, bundan sonra sadece "yeteneklerin yeteneklere" karşı savaşacağı bir gece kaldığını anlamıştı.
Sonbaharda ise Habib, o gece aldığı keyfi özellikle vurguladı: ona göre, gerçekten hoşlanmadığınız birini kafese girip kurallar çerçevesinde dövmek ve bunun için para almak benzersiz bir his. Oktagonun dışında aynı davranış hapisle sonuçlanırdı; o gece ise Nurmagomedov için önceden beklediği, sabırla hazırlandığı bir "tatil" gibiydi.
Hem nefret etmek hem de umut etmek
İlginç olan, Habib'in Conor hakkında kullandığı sert ifadelerin arasından zaman zaman daha yumuşak, hatta uzlaşmacı tonların sızması. Birçok kez, Allah'ın insanlara ne kadar dibe vururlarsa vursunlar geri dönme şansı verdiğini söyledi. Nurmagomedov'a göre, McGregor için de hâlâ açık bir yol var: yaşam tarzını değiştirir, kendini tüketmeyi bırakırsa, etrafındaki insanların hayatlarına da olumlu etki edebilir.
McGregor, doping kontrolündeki sorunlar nedeniyle maçlardan men edildiğinde, Habib bu haberi sosyal medya hesaplarında paylaşmaktan kendini alıkoyamadı; adeta ikilinin rekabetinin sekizgenin dışına taştığını vurguluyordu. 2018'deki zafer, İrlandalıyı onun radarından tamamen çıkarmaya yetmedi; tıpkı o mağlubiyetin hâlâ Conor'un zihninde yaşamaya devam etmesi gibi.
Maçı geride bırakan bir rekabet
McGregor ile Nurmagomedov arasındaki gerilim öyle yüksek bir seviyeye ulaştı ki, ilişkilerini konuşanlar arasında sadece organizatörler değil, en üst düzey siyasetçiler de yer aldı. Donald Trump, her iki dövüşçüyle de görüştüğünü ve teoride onları barıştırabilecek bir arabulucu olabileceğini söyleyerek bununla övünmüştü. Elbette eski ABD başkanının gündeminde başka pek çok konu var, ancak bu detay bile çekişmenin ölçeğini gösteriyor.
Bugün her ikisi de unvan maçlarından uzak, ancak aralarındaki çatışma hâlâ haber, meme ve yeni söz düelloları üretmeye devam ediyor – artık işin içinde dijital papaklar, NFT'ler ve Telegram kampanyaları da var. MMA dünyasının yakın gelecekte, spor rekabeti, kişisel husumet, kültür, din ve büyük paranın bu kadar sıkı örüldüğü benzer bir ikili yaratması pek olası görünmüyor. "Dijital hediyeler" hikâyesi bir kez daha gösterdi ki, Habib ile Conor arasındaki düşmanlık, kendi kurallarıyla işleyen ve final sezonuna hiç de yaklaşmayan bağımsız bir diziye dönüştü.
