"Dövüşen ulusun yıldönümü". Jon Jones, Beyaz Saray çimlerinde kafesin hayalini kuruyor

Avatar
Nevin Lasanis
14/11/25
Paylaşmak
   

Eski UFC şampiyonu Jon Jones yine öyle konuşuyor ki insanın "geri sar" tuşuna basıp bir daha dinleyesi geliyor. Yeni videosunda o sadece geçmiş dövüşlerini hatırlamıyor, rakiplerini de tartışmıyor — başkanların konuşma yaptığı yere, yani Beyaz Saray'ın önündeki çimlere oktagonu taşımayı teklif ediyor. Kulağa çılgınlık gibi geliyor ama Jones'un kendisi bunun içinde çelik gibi bir mantık olduğuna emin.


"En iyi ülke ve onun baş savaşçısı"

"Şöyle bir bakın: gezegendeki en güçlü ülke, dövüş sporları dünyasının en iyi organizasyonlarından biri ve ben — kariyeri boyunca en iyilerle dövüşen bir adam. Neden hepimiz tek bir noktada buluşmayalım?" — Jones fikrini kabaca böyle formüle ediyor.

O, meydan okuma ve rekabet kültürünün içinde büyüdüğünü hatırlatıyor: "Bu ülke cesaret üzerine kuruldu. Haklı olduğuna inandığında çatışmaya girmeye hazır olmak üzerine. Bu bana çok yakın: Her zaman en büyük ve en tehlikeli rakiplerin karşısında kafese çıktım ve oradan galip ayrılmak için elimden gelen her şeyi yaptım."

Jones için bu hikâye — sadece kişisel mirasıyla ilgili değil, aynı zamanda ülkesini nasıl gördüğüyle de ilgili: "Amerika benim için geri adım atmayan insanlar demek. Tutulması gereken sözler demek. Yıllar geçse de paslanmayan dövüş ruhu demek."


ABD'nin 250. yılı akşamın ana kartı

Tüm bu planın çıkış noktası — tarih. 2026 yazında ABD 250. yılını kutlayacak ve Jones'un kendini bu jübilenin içine yazdırmak istediği açık.

"Ülke iki yüz elli yaşına bastığında ona sadece havai fişek ve geçit töreni yetmez. Ona bir dövüş gerekir. Gerçek, dürüst, gösterişli bir dövüş. Öyle ki tüm dünya bir kez daha kimin kim olduğunu görsün," diyerek tonu yükseltiyor Jones.

Ona göre bu yıldönümünü kutlamanın en iyi yolu — sadece siyasetçilere değil, dövüşçülere de söz vermek: "Bu ülkenin en güçlü adamlarına karakterini göstermelerine izin verin. Dünya görsün ki biz sadece sözlerini tutan bir ulus değiliz, aynı zamanda savaşçı bir ulusuz."


Beyaz Saray'ın Güney Çimleri'nde oktagon ve Lincoln Anıtı'nın önünde tartı

Hakkında şimdiden konuşulan plan tam bir sinema sahnesi gibi: 2026 Haziran'ında Beyaz Saray'ın Güney Çimleri'nde bir UFC turnuvası ve resmi tartı töreni de Abraham Lincoln Anıtı'nın fonunda.

Şöyle bir hayal edin: "özel" bir evin önündeki çimenlerin üzerine kurulmuş bir kafes. Kameralar, kalabalık, bayraklar ve bir yerlerde, beyaz sütunların arkasında ülkenin tarihi. Dövüş ruhunun bayramı tam da böyle görünmeli değil mi?" diye sahneyi canlı şekilde çiziyor Jones.

Haritadaki belirli bir noktaya takılıp kalmadığını ama sembolizmin kendisi için önemli olduğunu vurguluyor: "Bırakın burası sembolik bir yer olsun. Tüm dünyanın ilk kareden tanıdığı o evin önündeki çimenler olsun. Önemli olan, o gün herkesin şunu görmesi: Biz hâlâ dövüşe çıkıyoruz ve pes etmiyoruz."


"Şimdiden coştum". Jones geleceğe meydan okuyor

Konuşmasının sonunda Jones, sadece hayal kuran birinden çok, zihninde çoktan kafese yürüyen bir dövüşçü gibi geliyor: "Şarj oldum. Hazırım. Bana bu arenayı verin, tarihi söyleyin — ve gurur duymanız için elimden gelen her şeyi yapacağım. Tanrı ABD'yi korusun."

Beyaz Saray duvarlarının dibinde bir UFC turnuvası düzenleme fikri şimdilik bir gişe filmi senaryosu gibi görünüyor, ancak sporda yeni bir bölüm çoğu zaman tam da böyle başlıyor: delice ama güzel bir meydan okumayı yüksek sesle dile getirmeye karar veren tek bir kişinin cümlesiyle. Jon Jones hamlesini çoktan yaptı — şimdi soru şu: Amerika, kendi yıldönümünü savaşçı bir ulus olma iddiası için ana maça dönüştürme riskini alacak mı?

İlgili gönderiler