San Siro semtinin kıyısındaki neredeyse bir asırlık arena, son perdesine yaklaşıyor. Milan ve Inter saatleri senkronize etti, stadyumu şehirden satın alma konusunda anlaştı ve kulüp tarihinin yeni sayfasını çevirmeye hazır: yaşlı devi yıkıp yerine 2031'e kadar hazır olacak modern bir stadyum inşa etmek. Tarih tesadüf değil — yeni arena olmadan Milano, Euro 2032 ev sahibi şehir statüsünü kaybetme riskiyle karşı karşıya.
Anlaşma Finiş Düzlüğünde: Fiyat ve Son Tarihler
Belediye Başkanı Giuseppe Sala, RTL 102.5'te doğruladı: satışa ilişkin kararın önümüzdeki günlerde oylamaya sunulacağını ve kulüplerle ilkesel mutabakata varıldığını. Paket, stadyumun kendisini ve bitişik alanı kapsıyor — anlaşmanın bedeli 197 milyon Euro. Belediye meclisinin nihai oylaması ve komisyon süreçlerinin ardından kulüpler, satış sözleşmesini imzalayacak, San Siro'nun yıkımı için yetki alacak ve 2031'e teslim hedefiyle yeni arenanın inşaatına başlayacak.
Oydan Oya: Belediye Meclisinin Sinir Harbi
Siyasi gerilim son ana kadar sürüyor. Gündemde 49 üyenin oy kullanacağı bir oylama var ve Calcio e Finanza'nın haberine göre tablo simetrik: 24 “lehte”, 24 “aleyhte”, bir oyun akıbeti belirsiz. Sonuç penaltı serisi gibi görünüyor: farkı üstünlük değil, rakibin hatası ya da tek bir isabetli vuruş belirleyecek.
Wembley Ölçeğinde Mimarlar
Kulüpler harekete geçmek için onayı beklemiyor — çoktan iki dünya çapı büroyla anlaşma imzaladılar: Foster + Partners ve Manica. İlki, 2007'de açılan Yeni Wembley üzerindeki çalışmasıyla biliniyor; ikincisi ise Rus mimarlık bürosu "SPEECH" ile birlikte VTB Arena'nın yenileme projesine katılmıştı. Şehir onay verirse, bu ikili Milano'nun yeni nesil arenasının tasarımına başlayacak.
Yeni Arena: Kapasite ve Görüş Açısı
Temel konsept: 71.500 koltuklu, iki güçlü katmanlı tribün ve her noktadan optimal görüş için özenle hesaplanmış eğimler. Odak noktaları inovasyon, güvenlik ve konfor: taraftar akışları ve hareket kabiliyeti kısıtlı kişilere erişimden akustiğe ve ticari alanlara kadar. Kulüpler, fiyat politikasında “demokratik” bölümlerin korunacağını vurguluyor — yalnızca premium koltuklar ve VIP localar değil.
Stadyumun Çevresindeki Kent: Yaya Kümesi ve %40 Yeşil Alan
Proje yalnızca arenadan ibaret değil. 110 bin metrekarelik alanda tamamen yaya bir mahalle doğacak; bunun %40'ı parklara ve kamusal alanlara ayrılacak. Hâlihazırda toplam alanın %27'sini kaplayan açık otoparklar yer altına taşınacak: yüzeyde daha az asfalt, daha çok yaşam. Kent için bu, yalnızca spor tesisinin kabuğunu değiştirmek değil, tüm çevreyi yeniden başlatma şansı.
Yenilemeden Yıkıma: San Siro'yu Güncellemek Neden Artık Mantıklı Değil
Birkaç yıl önceye kadar Belediye Başkanı Sala yıkım fikrine mesafeliydi ve modernizasyonda ısrar ediyordu. Ancak kulüpler, “kozmetik” dokunuşların yeterli olmadığını tutarlı biçimde anlattı. Inter CEO'su Alessandro Antonelli'ye göre tesisi 21. yüzyıl standartlarına taşımak için alt katın tamamen yeniden kurgulanması, üçüncü kat, kuleler ve çatıda kapsamlı çalışmalar gerekiyor. Bu, arenanın kimliğini fiilen sıfırlıyor, kapasite ve güvenliği zedeliyor ve en önemlisi takımları yıllarca başka sahalara taşınmaya zorluyor. Böyle bir yenilemenin ekonomisi ve lojistiği örtüşmüyor.
Efsane ve Sınırı: Tarihsel Çerçeve
San Siro — neredeyse yüzyıllık bir özgeçmişe sahip bir stadyum. 1925'te inşa edildi, üç kez kapsamlı şekilde yenilendi ve 1990 Dünya Kupası'na hazırlanırken kapalı üçüncü katı kazandı — buna yaklaşık 60 milyon dolar harcandı (ölçek için: o yılların rekor transferi, Fiorentina'dan Juventus'a Roberto Baggio'nun 14 milyonluk geçişiydi). Dördüncü bir topyekûn yenileme, maliyet ve takvim açısından tesisi fiilen yeni bir stadyona dönüştürürdü; ancak “boş sayfa” avantajı olmadan.
Sırada Ne Var: Yol Haritası ve Hata Bedeli
En yakın adım — belediye meclisi oylaması. Onay, işlemin hukuki safhasını başlatacak; ardından proje tasarımı ve yıkım için sahayı hazırlama aşaması gelecek. Her geciken hafta takvim için risktir: 2031 son tarihi Euro 2032'ye sıkı sıkıya bağlı.
Bir dönemin simgesi, yenisine yer açmak üzere sahneden çekiliyor. Protokolde net kararlar ve takvimler korunursa, Milano sesini — San Siro'nun mirasını taşıyan, akustiği geleceğe ayarlı bir arenada — sürdürür. Oylardaki denge kilitlenirse, kent yalnızca mimari bir yükseltmeyi değil, 2032'de Avrupa futbol sahnesindeki yerini de kaybetme riski taşır.
