
Daha dün, Olimpiyat şampiyonu profesyonel Aleksandr Usyk ile vlogger-showman Jake Paul arasında bir müsabaka fikri sıradan bir internet esprisi gibi görünüyordu. Ancak “Wembley”deki göz alıcı nakavt ve ringdeki gürültülü bakış düellosunun ardından pek çok kişi şu soruyu soruyor: Sert boksu şov dünyasıyla birleştirip alışılmış spor sınırlarını genişletecek bir karşılaşmaya mı hazırlanıyoruz?
Wembley'deki nakavt: Ukraynalı şampiyon için yeni bir sayfa
Beşinci rauntta Usyk’in soğukkanlı biçimde Britanyalı Daniel Dubois’yı “susturan” sert yumruğu, Ukraynalının ağır sıkletin geri kalan adaylarıyla arasındaki seviye farkını gözler önüne serdi. Lineal şampiyon unvanı, kusursuz ayak oyunu ve kendine özgü kombinasyonları, kruvazör sıklet sonrasında ağır sıklette de üstünlüğünü perçinledi; bu da “Bu adama meydan okuyacak kim kaldı?” sorusunu gündeme taşıdı.
YouTuber'la stare-down: Ciddi bir tartışmaya yol açan viral an
İzleyiciler kendine gelmeye çalışırken ringe medya avcısı Jake Paul çıktı — her saniyeyi highlight’a dönüştürmeyi bilen bir isim. Usyk’le burun buruna, nazik bir baş selamı ve hafif bir gülümseme; sadece birkaç saat içinde milyonlarca tıklanma. Kimileri güldü, fakat organizatörler hemen Pay-Per-View rakamlarını hesaplamaya başladı: Seyirci, gerçek kemerlerin medya ağırlığıyla çarpıştığı hikâyeleri seviyor.
Kafese köprü: Usyk MMA ihtimalini değerlendiriyor
2025’in Ocak ayında Ukraynalı yıldız, bir akşam 4 ons’luk eldivenleri takmaya sıcak baktığını itiraf etti: “MMA kurallarıyla Jake’e karşı? Neden olmasın, meydan okumalar beni geliştirir.” Kamuoyu bunu şaka sandı, ancak kısa süre sonra Usyk sosyal medyada olası karşılaşmanın afişini paylaştı. Paul de “Bunu yapmalı mıyız?” anketi başlattı — taraftarların yarısından fazlası “evet” dedi. Dubois ile imzalanan rövanş sözleşmesi projeyi bir süreliğine rafa kaldırdı, fakat Londra’daki stare-down fikri yeniden gündeme taşıdı.
Kendi kendini Ali'nin varisi ilan eden Paul: Chávez Jr. galibiyetinin ardından
Haziran 2025’te, eski orta sıklet dünya şampiyonu Julio César Chávez Jr.'ı hakem kararıyla yenen Paul özgüvenini iyice pekiştirdi. Amerikalı şöyle çıkıştı: “Ben, Muhammed Ali’den bu yana boksa gelen en iyi şeyim.” Bu cesur kıyaslama haber akışında hızla yayıldı; Paul ise Ryan Garcia, Conor McGregor, Canelo Álvarez ve hatta Anthony Joshua’yı “tarihin en abartılmış sporcuları” listesine ekleyerek ateşi körükledi.
Hedef Joshua: Bir telefon ve iki söz verilen maç
Paul, gelecek baharda asıl amacının Joshua ile karşılaşmak olduğunu iddia ediyor: “İkimiz de ikişer maç daha yapıp sonra buluşacağız. Anthony ‘Seni öldüreceğim, hayatın için savaşacaksın’ dedi; ben de ‘Tamam, haydi iri adam’ yanıtını verdim.” Suudi Arabistan’ın boks patronu Turki Al as-Şeyh, Joshua ile yakın çalışan bir isim olarak bu fikri cazip buluyor: “Joshua, Paul’ü yenerse baş ağrısından kurtulurum; tersi olursa Joshua defteri kapanır.”
Yol haritası: Önce Joshua, sonra oktagonda Usyk?
Dubois’yı nakavt ettikten hemen sonra Paul sosyal medyada önceliklerini netleştirdi: Önce Joshua ile savaş, ardından oktagonda Usyk’le “tur”. Teorik tarih gelecek yılın sonu; bu da Ukraynalıya MMA kurallarıyla güreş ve klinç üzerine çalışmak için zaman tanıyacak.
Hüküm: Tesadüfi bir şaka dövüş sporlarının manzarasını değiştirebilir
Çelik kafeste Usyk – Paul maçı kulağa çılgınca gelebilir, fakat izlenme rakamlarının kuralları belirlediği çağımızda her parıltılı senaryo mümkün. Usyk meydan okumalar arıyor, Paul ise monetize edilebilir heyecan. İkili ilgiyi sıcak tutarsa spor, Mayweather – McGregor çapında bir çapraz eşleşme; izleyici ise boks, MMA ve internet hype’ını bir araya getiren bir gece kazanır.