
Dünya Kupası bileti peşindeki milli takımların Ekim maratonu gürültülü ve renkli bitti. Avrupa'da favoriler genel olarak ağırlığını koydu; yine de drama eksik değildi — Portekiz, Cristiano Ronaldo'nun dublesine rağmen erken biletini kaçırdı, İspanya kusursuz serisini sürdürdü, İtalya ise hâlâ grubunun liderinin peşinde. Aynı anda Asya ve Afrika'da beş yeni finalist daha belli oldu: Katar ve Suudi Arabistan işini tamamladı, CAF'ta üç yeni grup şampiyonu çıktı. Şimdi hepsini tek tek açalım.
Avrupa. E Grubu — İspanya otomatik pilotta, Türkiye duran toplarla dağıtıyor
İspanya tura mutlak favori olarak geldi ve bunu evinde Bulgaristan’ı 4:0’la geçerek hızla kanıtladı. Luis de la Fuente’nin takımı her zamanki yüksek yoğunluklu presi uyguladı ve ceza sahasını dalga dalga kuşattı: devreye kadar “La Roja”nın yirmi şutu vardı, ve yalnız biri kaleyi buldu — o da gol oldu. Skoru açan isim, devrenin sonlarına doğru Robin Le Normand’ın indirdiği topu tamamlayan Mikel Merino’ydu.
Aradan sonra Merino dubleyi yaptı; yine kafayla — bu kez Alejandro Grimaldo’nun ince ortasına. Bu, elemelerde dört maçta altıncı golü; formel olarak santrfor oynamasa da tam bir gol kralı verimi. Sonrasında İspanyollara bir de kendi kalesine gol yardımı geldi: Aleix Garcia’nın yerden ortasında Atanas Chernev topu ağlarına gönderdi. Noktayı ise Merino’ya yapılan faulden kazanılan penaltıyı soğukkanlılıkla gole çeviren Mikel Oyarzabal koydu. Netice: bir maç daha gol yemeden ve toplam averaj 15:0. Üstelik İspanya, Dünya Kupası elemelerindeki son sekiz maçında 23 gol attı ve hiç gol yemedi — tam kontrol ve savunma disiplininin tezahürü.
Türkiye bu sırada evinde Gürcistan’ı 4:1’le geçerek bir şölen kurdu. İşleri çok erken kolaylaştıran Kenan Yıldız oldu — 14. dakikada Giorgi Mamardaşvili’nin üzerinden aşırtmayı gönderdi. Türkiye’nin duran topları ise ayrı bir hikâye: Merih Demiral, Hakan Çalhanoğlu’nun köşe vuruşlarından iki kez kafayla ağları buldu (biri devreden önce, diğeri hemen sonra). Devre bitmeden Yunus Akgün de örnek bir takip vuruşuyla skoru 3:0’a taşıdı. Gürcistan, ikinci yarının ortasında Giorgi Kochorashvili ile cevap verdi ama gidişatı değiştirmedi. İkili rekabette istatistik ısrarla Türkiye’den yana; mevcut döngüde Montella’nın ekibi Gürcistan ve Bulgaristan’a karşı arka arkaya iki maçta toplam on gol attı.
Grubun matematiği net: puan eşitliğinde önce averaj, sonra atılan gol sayısı belirleyici. Önümüzde dört maç daha var. 15 Kasım: Türkiye – Bulgaristan ve Gürcistan – İspanya. 18 Kasım: Bulgaristan – Gürcistan ve İspanya – Türkiye. Form grafiğiyle İspanya ipleri elinde tutuyor, ama Türkiye ile direkt randevu turnuva sertliğinde geçecek.
F Grubu — Cristiano’nun (№947 ve №948) dublesi Portekiz’i kurtarmadı; İrlanda zorunlu puanları aldı
Portekiz’in Macaristan ile (2:2) senaryosu neredeyse kusursuzdu: erken soğuk duş, güçlü reaksiyon ve kontrol — son bölüm hariç. Başlangıçta Attila Szalai, Dominik Szoboszlai’nin ortası ve Diogo Costa’nın hatalı çıkışıyla cezayı kesti. Ama ilk yarının ortasında sağdan Nelson Semedo yerden kesti, Cristiano Ronaldo tek vuruşla tamamladı — bu, kariyerindeki 947. goldü. Devre biterken 948.’i de ekledi: Nuno Mendes’in ortasına yine zamanlaması kusursuz bir koşu.
İkinci yarıda ev sahibi dosyayı kapatabilirdi — Rúben Dias direğe nişanladı, bir dakika sonra Bruno Fernandes de aynı yerde direğe takıldı. Macarlar ise boş durmadı: Szalai üst direkten döndü. Ve 89’da kritik an geldi: pozisyon kayması — ve Szoboszlai yakın mesafeden Portekiz’i cezalandırdı. Tarihsel olarak Macaristan, 16 maçta henüz Portekiz’i yenemedi; fakat deplasmandaki beraberlik değerli bir sermaye. Portekiz için asıl üzücü olan şu: skor 2:1’ken Roberto Martínez’in takımı bileti iki hafta kala cebine koyuyordu; şimdi kutlama ertelendi. İç saha serisi hâlâ etkileyici (son 16 maçın 14’ü galibiyet), fakat böyle finaller eleme futbolunda son düdüğe kadar konsantrasyonun kanun olduğunu hatırlatıyor.
İrlanda, Ermenistan’ı Dublin’de 1:0’la geçti. İkinci yarının başı oyunu çevirdi: iki “11 numara” kapıştı ve Tigran Barseghyan, Finn Azaz’a kafa atınca doğrudan kırmızı kart gördü. Sayısal üstünlükle “Yeşiller” bastırdı — Evan Ferguson, tıpkı eylülde olduğu gibi Ermenistan ağlarını havalandırdı. Bu, geçen kasımdan beri yalnızca ikinci “gol yemeden” maçları — kapanışlarda zorlanan takım için önemli bir not.
Grubun finali hâlâ heyecanlı: 13 Kasım — Ermenistan – Macaristan ve İrlanda – Portekiz. 16 Kasım — Macaristan – İrlanda ve Portekiz – Ermenistan. Liderin arkasındaki sıkışıklık düşünüldüğünde her puan altın değerinde.
I Grubu — Retegui “Azzurri”yi sırtlıyor, İsrail etkisiz; Tallinn’de dramalı beraberlik
İtalya, İsrail’i evinde 3:0’la sorunsuz geçti. Maç şaşırtıcı derecede olgun geçti: minimum telaş, maksimum kontrol ve doğru anlarda ölçülü tehdit. Mateo Retegui yine penaltı kazandı — bu kez topun başına da kendisi geçti ve ağları buldu. 75’te Arjantin asıllı forvet, ceza sahası yayı üzerinden köşeye gönderdiği sert vuruşla işi rahatlattı; uzatmalarda Gianluca Mancini kafayla noktayı koydu. “Azzurri” tarihte İsrail’e hiç kaybetmedi, dokuz karşılaşmanın sekizini kazandı — bu istatistik, son düzlüğe güven veriyor.
Paralel maçta Estonya ile Moldovya 1:1’de buluştu. Ev sahibi, Mattias Kait’in ceza sahası yayı üzerinden çapraza gönderdiği nefis şutla öne geçti; ikinci yarıda Ștefan Bodișteanu’nun vuruşu savunmaya çarpıp ağlara gitti. Taraflar toplam 33 şut denedi — bu, yapılandırılmış ataktan çok risk almaya yatkınlığa işaret ediyor. Tarihsel olarak Estonya, yedi buluşmada Moldovya’ya yalnızca bir kez yenilmişti — eğilim korundu.
Tablonun gerçekliği şu: Norveç, ciddi bir gol averajı yastığıyla zirvede; İtalya geriden geliyor ama temposunu sürdürüyor. Uzun vadede bu “gol yastığı” belirleyici olabilir, bu yüzden “Azzurri”nin planı net — kazanmak ve kalede tasarruf etmek. Kasım’da iki sert sınav var: 13’ünde Norveç – Estonya, Moldovya – İtalya; 16’sında İtalya – Norveç ve İsrail – Moldovya. Avrupa şampiyonunun play-off ihtimali hâlâ yüksek — bu da gerilimi artırıyor.
K Grubu — İngiltere kusursuz ve Dünya Kupası’nda, Sırbistan “orta sahadan” gol yiyip zafere uzandı
İngiltere, Letonya’yı deplasmanda 5:0’la geçerek Dünya Kupası biletini resmen aldı. Gareth Southgate’in ekibi, kontrol edilen pres ve çeşitlenen hücum düzenekleriyle örnek bir performans sergiledi. Skoru 26’da Anthony Gordon açtı: ceza sahası içinden sağ köşeye şık bir vuruş. Devre bitmeden Harry Kane, ceza sahası dışından sol köşeye yapıştırdı; kısa süre sonra “penaltı noktası”ndan dubleyi tamamladı. İkinci yarı, Maksims Tonisevs’in kendi kalesine golüyle 4. sayı geldi; final dokunuşu Eberechi Eze’den. Bu elemelerde İngiltere rakiplerine gol izni vermedi (averaj 18:0) ve geçen kasımdan beri oynadığı on maçın dokuzunu “gol yemeden” geçti; istisna 1:3’lük Senegal hazırlık maçı. 1982’den bu yana bu, İngilizlerin 11. Dünya Kupası; yalnızca 1994 ABD turnuvasını kaçırmışlardı.
Sırbistan, Andorra’da 3:1 kazandı ama derslikten uzaktı. 17’de Guillaume Lopez, merkezde pası kesti ve topu “orta sahadan” kaleye yolladı — meşin yuvarlak yüksek bir yay çizip çizgiyi geçti, Bournemouth kalecisi Đorđe Petrović yetişemedi. Ev sahibi sevinci uzun sürmedi: birkaç dakika sonra Christian Garcia, kalecisiyle anlaşamayınca topu kendi ağlarına gönderdi. İkinci yarıda Sırbistan kanat baskısını artırdı: Dušan Vlahović, Filip Kostić’in ortasına kafayı vurdu; ardından Aleksandar Mitrović “penaltı noktası”ndan fişi çekti. Puan hanesi için kritik bir galibiyet; ancak baskı altında topu oyuna sokma konusundaki kırılgan anlar teknik ekibin masasına gelecek.
Grubu kasım bloğu kapatıyor: 13’ünde Andorra – Arnavutluk ve İngiltere – Sırbistan; 16’sında Sırbistan – Letonya ve Arnavutluk – İngiltere. Sırplar için evlerindeki Letonya maçı kilit — hata payı minimum.
Asya — Katar yine dünya sahnesinde, Suudi Arabistan rutin işini yaptı; BAE ve Irak play-off’ta
Asya elemelerinin dördüncü turunda, üçer takımdan iki mini grupta liderler doğrudan bilet alıyor, ikinciler play-off’a kalıyor. Katar, BAE’yi 2:1 yenerek üst üste ikinci Dünya Kupası katılımını garantiledi. İlk yarı golsüz geçtikten sonra Akram Afif sahneye çıktı: ikisi de kafa vuruşuyla biten iki asist — golleri Boualem Khoukhi ve Pedro Miguel attı. Son bölümde Sultan Adil farkı bire indirdi fakat sonucu değiştiremedi. Maça dair ilginç bir anekdot: Katar’ın hocası Julen Lopetegui, karşılaşmanın başında topu yüzüne sert biçimde yese de maçı bitirirken de en az başlarken olduğu kadar enerjikti — ve yüzünde galibiyet tebessümü.
Suudi Arabistan işini pragmatik biçimde çözdü — Irak’la 0:0 ve bu, üst üste üçüncü Dünya Kupası’nı garanti etmeye yetti. Suudiler skoru oynadı, rakibe geçiş için minimum alan bıraktı, tempoyu topa sahip olarak ve orta alanda yapılan faullerle başarıyla “boğdu”.
Sırada play-off var: Kasım’da BAE ile Irak birbirleriyle oynayacak; galip kıtalararası play-off’a gidecek. Orada bir ya da iki eleme maçı daha geçmek gerekecek — format, en güçlü olanın Dünya Kupası’na son vagonda atlamasına izin veriyor.
Afrika — “Filler” geri döndü, “Bafana Bafana” yeniden sahnede, Senegal üst üste üçüncü kez
Afrika elemeleri geleneksel olarak net: altışarlı dokuz grup, liderler doğrudan Dünya Kupası’nda. Altı bilet sahibi önceden belliydi, ve bugün üç isim daha eklendi.
Fildişi Sahili, tura lider girip Kenya’yı 3:0’la geçerek işi güvenle bitirdi. Paralelde Gabon’un Burundi’yi 2:0 yenmesi tabloyu değiştirmedi. “Filler” 2014’ten beri ilk kez Dünya Kupası’nda olacak. Takım, merkez hattındaki güç ile hızlı kanatları birleştiriyor ve turnuva futboluna hazır görünüyor — gereksiz riski minimumda tutup fırsatları soğukkanlı kullanıyor.
Güney Afrika da Dünya Kupası’na dönüyor — 2010’daki ev sahibi turnuvadan bu yana ilk kez. Son tur öncesi tablo sinir bozucuydu: Benin 17 puanla lider, Güney Afrika 15’le ensede, Nijerya 14’le hemen arkada. Güney Afrika, Ruanda’yı 3:0’la rahat geçti; bu arada Nijerya, Benin’i Victor Osimhen’in hat-triğiyle 4:0 devirdi. Sonuç: “Bafana Bafana” grubu kazandı, Nijerya ise uzun süre tehlikeli çizgide süzülmesine rağmen play-off’a kaldı.
Senegal, Sadio Mané liderliğinde üst üste üçüncü Dünya Kupası biletini aldı. Kâğıt üzerinde görev kolay görünse de konsantrasyon şarttı: Senegal, Kongo DC’nin iki puan önünde liderdi; evinde Moritanya’yı ağırlarken rakip Sudan’ı konuk ediyordu. “Teranga Aslanları” işi uzatmadı: 4:0, gollerin yarısı Mané’den. Kongo DC’nin 1:0’lık galibiyeti tabloyu değiştirmedi — Senegal erişilmez kaldı.
Sırada Afrika play-off’ları: Kasım’da Gabon, Kongo DC, Kamerun ve Nijerya, kıtalararası play-off biletini paylaşacak (format — yarı finaller ve ardından final; eşleşmeler Ekim FIFA sıralaması güncellemesinden sonra netleşecek). Kazanan; Asya’dan bir takım, CONCACAF’tan iki temsilci ve ayrıca Bolivya ile Yeni Kaledonya’nın yer aldığı havuza katılarak iki son Dünya Kupası biletinden birini kovalamaya gidecek. Kıtalararası finaller Mart 2026’da oynanacak — bahisler en üst düzeyde olacak.
Sırada ne var: kasımın gerilim noktaları ve hikâye başlıkları
Avrupa kasımı birkaç kilit hesaplaşma vaat ediyor. E Grubu’nda İspanya – Türkiye bire bir düellosu: İspanyollar savunma ve averaj açısından şimdilik kusursuz; ancak Türkiye’nin “beton” duran topları, kompakt savunmalara bile maç kırdırabiliyor. F Grubu’nda Portekiz’in yalnızca puan toplaması yetmez — takımın finallerde “öldürücü içgüdüsünü” geri kazanması şart. Macaristan, maksimum derecede rahatsız bir rakip olduğunu kanıtladı; İrlanda ile doğrudan randevu ikinci sıra matematiğini altüst edebilir.
I Grubu tam bir salise yarışı: İtalya aynı anda hem saldırıp hem arkasını toplayacak — Norveç’e karşı iş milimlere kalıyor ve her “boş” puan kaybı play-off’u çağırıyor. Son olarak K Grubu İngiltere için fiilen kapandı — bundan sonrası, Sırbistan’ın sonucu elde etme ile pres altında oyunu kurma arasında dengeyi nasıl kuracağı sorusu.
Asya’da her şey kıtalararası sınavla bitecek final çizgisine doğru ilerliyor — ikinciler için takvim, geleneksel olarak acımasız. Afrika’da ise bizi bir “karakter turnuvası” bekliyor — burada çoğu kez sınıfa, stres dayanıklılığı karşılık verir.
***
Ekim, kalın işaretler koydu ve kasım hikâyeleri için alan bıraktı. İngiltere şimdiden ABD-2026'a hazırlığın ince ayarlarına döndü; İspanya turdan tura şampiyonluk formu sergiliyor; Portekiz ile İtalya ise önemli bir hatırlatma aldı: yıldızlarla dolu kadrolar bile mikromomentlerde kusursuzluğu ister. Diğer kıtalarda Katar ve Suudi Arabistan programlarının istikrarını gösterdi; Afrika üç parlak dönüş armağan etti. Sırada en ilginç kısım var: Kasım aksanları belirleyecek, Mart 2026 ise dünya futbolu şöleninin nihai resmini tamamlayacak.