
Blokcore: Vintage Formalar Hâlâ İlk 11'de
Birkaç yıl önce moda başkentlerinin sokaklarında sevilen kulüp formaları küstah bir flash mob gibi görünüyorsa, 2026 ilkbahar–yaz sezonunda blokcore sokak stilinin Süper Ligi'nde iyice kalıcı oldu. Paris'in farklı noktalarında Hypebeast fotoğrafçıları konukları Meksika milli takımının adidas retro formasıyla, Palace × Umbro iş birliği tasarımıyla ve hatta kargo pantolon ile loafer'larla eşleştirilmiş özel “Real” formasında yakaladı. Klasik trençkotlar ve İtalyan takımların fonunda parlak formalar doksana giden bir şut gibiydi: vintage geçmişten ağırlık katıyor, günlük parçalarla kombinlenmesi ise 70'lerin İngiliz taraftar kültürüne uzanan kökleri vurguluyordu. Sokak bir kez daha podyuma hükmediyor ve futbol topu güvenle ayağında tutuyor.
Dior ve Mbappé: Kravat Sahanın Ortasında Bir Top Kapma
Moda Haftası'nın ilk düdüğü Dior genel merkezinde çaldı. Yeni kreatif direktör Jonathan Anderson izleyiciyi kısa bir videoyla ısıttı: Kylian Mbappé, tünelden çıkmadan önceki kaptan edasıyla gök-mavi çizgili gömlek ve balıksırtı desenli gri ceket üzerine kırmızı-lacivert klüp kravatını bağlıyor. Tek kelime — “Dior” — ve tüm moda âlemi yenilenen Maison'un yüzünü öğrenmiş oluyor. Les Invalides'teki defilede sert tweed paltolar kargo şortlarla, pastel hırkalar ise neon boksör spor ayakkabılarla eşleşti; sanki Anderson canlı maçta formasyon karıştırır gibi. Net bir taktik okuması vardı: Christian Dior mirasına saygı + modern spor-şıkın yoğun presi.
Jules Koundé: Barça Defansörü Beş Günlük Bir Moda Maratonu Koştu
Dayanıklılıktan söz edeceksek, Koundé sadece kanadı kapatmakla kalmadığını, aynı zamanda look temposunu da yüksek tuttuğunu gösterdi. Beş gün içinde Louis Vuitton, Willy Chavarria, Kenzo, KidSuper ve Jacquemus defilelerine katıldı ve her seferinde yeni bir ekipmanla sahaya çıktı. LV'nin pre-party'sinde savunmacı, Acne'nin “box-to-box” jean'i ve beyaz basic tişörtle yetindi, fakat sadeliği Barcelona sezonluk kombine fiyatına denk aksesuarlarla tatlandırdı. Sonrası hep isabetli vuruşlar: Chavarria için oversize anahtarlık-aksesuar detaylı takım, Jacquemus'ta ise taktik yeleği büyütülmüş gibi duran anıtsal kum rengi takım. Beş defile — beş stil, tek bir aut yok.
Louis Vuitton United: Alli Şov Yaptı, Iwobi ile Smith Rowe Hattı Tuttu
Pharrell Williams yönetimindeki Louis Vuitton şovu, Premier Lig'den tam bir yedek kulübesi topladı. Her zamanki gibi en cesur Delle Alli oldu: geniş şort, deri biker ceket, uzun çorap ve klasik ayakkabılar, adeta futuristik bir oyun kurucu profili çizdi. Çantasında popüler Labubu oyuncakları, moda taraftarları için tam bir olmazsa olmaz. Alex Iwobi, baştan ayağa siyah kombiniyle güvenilir bir ön libero rolüne büründü; Emile Smith Rowe ise grafiti baskılı LV ceketle tempoyu artırdı. Ortaya, krampon yerine bin euroluk sneaker'ların giyildiği elit bir soyunma odası çıktı.
FIFA 1904: Federasyonun Lüks Ligdeki «Görünmez» Prömiyeri
Haftanın en gizemli hikâyesi FIFA 1904'ün olası defilesiydi. Ekim ayında organizasyon gelecek vadeden bir Prada rakibi olarak lanse edildi, haziranda ise The Athletic Paris çıkışını duyurdu. Ve… sessizlik. Sosyal medyada tek satır, podyumdan tek kare yok. Markanın sitesinde yalnızca “Paris” ve “1904” yazılı temel merç var; fiyatlar şapka için 55 dolardan, henüz kimsenin canlı göremediği kaşmir palto için 1.000 dolara kadar çıkıyor. VFiles ortaklığıyla kurucular, 2030 Dünya Kupası'na kadar milyar dolarlık bir marka vadediyor; fakat şimdilik bu daha çok ofsayta benziyor: pozisyon umut verici, ama bayrak kalkmamış.
KidSuper Podyumunda Süper Mario: Forvet Ayın Üst Direğine Çarptığında
Mario Balotelli henüz yeni bir kulüp bulamadı ama moda sözleşmesini çoktan imzaladı. KidSuper, İtalyan forveti “Ay'a Sıçrayan Çocuk” adlı çocuk kitabının kahramanı kılığına soktu. Üzerine takımyıldızlar çizili ceket, bol pantolon ve 90'lar kramponlarını andıran spor ayakkabılar, oyuncuyu adeta bir sanat objesine dönüştürdü. Colm Dillane için bu ilk “transfer” değil: tasarımcı ocak ayında idolü Ronaldinho'yu kürk manto içinde podyuma çıkarmıştı. KidSuper belli ki efsanelerden oluşan bir “rüya takım” kuruyor ve bu statik oyunda Balotelli santrfor mevkiinde: sahneye çıktı, golünü attı, kenara geçti.
Podyumun Yeni Yetenekleri: Lewis-Skelly ve Willock Yüksekliği Zorluyor
Arsenal'in genç orta sahası Miles Lewis-Skelly, Wales Bonner kadrosunda “en iyi çaylak” ödülüne adaylığını koydu. Sütlü çikolata tonundaki yün gömleği ve atletik şeritli pantolonu, akademik kesim ile futbol ekipmanının dinamizmi arasında kusursuz bir denge kurdu. Newcastle'dan Joe Willock ise 424 markası için sahaya çıktı: keskin koyu ceket, bol pantolon ve minimalist mokasenler. İki oyuncu da genç profesyonellerin gardırobu artık “basic” ve “özel gün” diye ayırmadığını gösteriyor; imajlarını 120. dakikadaki box-to-box koşusu kadar ciddiye alıyorlar.
Y-3, Bellingham ve Zidane'ın Hayaleti: Geçmişten Geleceğe Bir Pas
Yüksek sesli prömiyerlerin gölgesinde Y-3 referansları süzüldü: Zinedine Zidane onuruna 5 numaralı trençkotlar ve Jude Bellingham grafikli ince sweatshirt’ler. Yohji Yamamoto ile adidas, “futbol × yüksek moda” sahasında oynamaya devam ediyor; vintage arşivler yeni nesil yıldızların imajıyla harmanlanıyor. Bu, ileriye doğru alan açmak için geriye verilen klasik bir pas — tam bir pozisyon futbolu dersi.
Maç Sonu Değerlendirmesi: Moda ile Futbol — Asla Bitmeyecek Bir Ortaklık
Paris, dripling ile defilenin sınırlarının tamamen silindiğini gösterdi. Jersey'ler, kısa süre önce üç parçalı takımların hüküm sürdüğü gardıroplara kendinden emin şekilde giriyor; futbolcular kramponları loafer'lara tereddütsüz değiştiriyor. 2025/26 Moda Haftası adeta bir gösteri maçına dönüştü: tasarımcılar, kulüpler ve oyuncular öyle kombinasyonlar yaptı ki her pas yeni bir görünüm, her gol ise flaşların patlamasıydı. Etki, uzatma dakikalarında beş gollü derbi sonrasıyla aynı seviyede. Ve son düdüğü beklemek tuhaf olur: podyuma çıkan futbol bir daha kulübeye dönmez.