Warner Bros., Kobe Bryant hakkında tam bir biyografi değil, seçim ve NBA kulis politikası üzerine bir drama olan bir sinema filmi üzerinde çalışmayı başlatıyor. Proje “With the 8th Pick” senaryosuna dayanıyor ve izleyiciyi, tek bir yönetim hamlesinin ligin haritasını sonsuza dek yeniden çizebileceği 1996 yazına götürüyor.
Neden “Sekizinci Seçim” Çatışmanın Kalbi
Hikâye, “New Jersey Nets” front office'ının bakış açısından anlatılıyor: genel menajer John Nash ve yeni atanmış başantrenör John Calipari. Rivayete göre NBA draftındaki “war room”larının odağında 17 yaşındaki prospekt Kobe Bryant vardı. Calipari, onun etrafına bir hücum inşa etmeyi hayal ediyordu; ancak “Nets” o dönemde finansal kısıtlar içindeydi ve Bryant'ın kendisi de çocukluğundan beri hayranı olduğu “Lakers”a açıkça çekiliyordu. Buradan; scout raporları, salary cap yönetimi ve insani hırslar arasında bir gerilim doğuyordu.
Projenin Durumu ve Ekip
Deadline'a göre Warner Bros., Alex Sohn ve Gavin Johansen tarafından kaleme alınan senaryonun haklarını satın aldı. Yönetmen henüz atanmadı; ancak kavramın kendisi, spor sinemasında nadir görülen bir saha içi aksiyon ile kulis gerilimini harmanlama vaadi taşıyor.
Ton ve Referanslar: “Sosyal Ağ”dan “Air”e — Thriller Tadında
Yaratıcılar filmi “Sosyal Ağ”, “Air” ve “Kazanma Sanatı” karışımı olarak tarif ediyor. Yani yalnızca ayakkabılar, draft seçimleri ve setler değil; aynı zamanda keskin pazarlıklar, sahibi baskısı, menajer “sinyalleri” ve draft odasında psikolojik bir düello söz konusu. Şutlardan daha önemli olan, o şutları kulüplerin kaderine dönüştüren insanların kararlarıdır.
Gerçekte Nasıl Oldu?
NBA tarihi başka bir yöne aktı: 1996 Draftı'nda “Charlotte” Bryant'ı 13. sıradan seçti ve onu derhal “Lakers”a Vlade Divac karşılığında takas etti. “New Jersey” ise sekizinci seçimle Villanova çıkışlı skorer Kerry Kittles'ta karar kıldı. Geriye dönüp bakınca bu, “ya olsaydı?” türünün ders kitabı örneği gibi duruyor ve sinema formatına kusursuz oturuyor.
Basketbol Tutkunları İçin Neden Önemli?
Film, izleyicinin önüne front office mekaniklerini sermeyi vadediyor: başantrenör ile genel menajer (GM) yaklaşımlarının nasıl çarpıştığı, riskin maaş tavanına (salary cap) göre nasıl kalibre edildiği, bir menajerin itibarının güç dengelerini nasıl değiştirdiği. Ve elbette bu, “Lakers”ın gelecekteki ikonunun bambaşka bir denklemde yer alabileceği o ânı yeniden yaşatma denemesi. NBA tutkunları için bu yalnızca bir biyografik film değil; süreçlerin içine bakan ve draft tablosundaki tek bir kararın onlarca yıllık tarihi nasıl değiştirebileceğini gösteren nadir bir perspektif.
