
İngiliz futbolunda yeni sezon gök gürültüsü gibi başladı: Oliver Glasner’in takımı Liverpool karşısında iki kez geriden geldi, penaltı serisinde rakibini bastırdı ve İngiltere Süper Kupası’nı kazandı. Normal süre 2:2 bitti; beyaz noktada daha soğukkanlı olan taraf Londralılardı — 3:2. Senaryo her şeyi barındırıyordu: Merseyside ekibinin pahalı yeni transferlerinin ışıklı çıkışı, ilk yarıdaki her golde “Alman izi” ve Dean Henderson’ın kişisel kefareti.
Liverpool’un yenileri başlangıcı ateşledi — ama kupa Selhurst’a gitti
Arne Slot’un (ya da Jürgen Klopp’un? — fark etmiyor, Liverpool yazı güçlü bir yenilemeyle geçirdi) takımı dişini anında gösterdi. Daha 4. dakikada Milos Kerkez soldan hızlanıp Cody Gakpo’yu buldu; ardından yeni kurulan bağlantı devreye girdi: Florian Wirtz, Hugo Ekitike ile duvar pası yapıp ortaya kesti — Fransız forvet topu köşeye yumuşakça yuvarladı. Kırmızılar’ın ikinci golü de bir yeniden geldi: Jeremie Frimpong, Dominik Szoboszlai’nin uzun pasında sağdan bindirip topu karşıladı; orta niyetli vuruş ince bir aşıya dönüştü ve Dean Henderson’ı aşarak ağlarla buluştu.
Bundesliga ilk yarının hikâyesini yazdı
Devre arasına giderken Palace’tan anlamlı bir yanıt geldi. Virgil van Dijk, ceza sahasında Ismaila Sarr’ın ayağına bastı — penaltıyı Jean-Philippe Mateta hata yapmadan kullandı. Dikkat çekici ayrıntı: ilk yarıdaki tüm skor aksiyonlarında Almanya geçmişi olan oyuncular vardı. Wirtz ile Ekitike sırasıyla Bayer ve Eintracht’tan geldi; Frimpong, eski Leverkusenli olarak Szoboszlai’nin pasında (Liverpool onu 2023’te Leipzig’den almıştı) fileleri buldu. Mateta da Londra’ya gelmeden önce Mainz formasıyla gol atıyordu. Bundesliga adeta perdenin metnini yazdı.
İkinci yarıda geri dönüşün kıvılcımı: Sarr
Dinlenmenin ardından kartallar agresyonu ve geçiş hızını yükseltti. Ödül 77. dakikada geldi: Adam Wharton savunma arkasına topu bıraktı, Ismaila Sarr kontrol edip soğukkanlı bir vuruşla tamamladı — 2:2. İronik biçimde bu, maçtaki gol/asis üreten tek ikili olup Bundesliga geçmişi taşımayan isimlerden oluşuyordu: ne Wharton ne de Sarr Almanya’da oynadı.
Penaltı serisi: Henderson kepini çıkarıyor, kahraman sahnede
Şans atışları Liverpool için gergin başladı: Mohamed Salah üstten vurdu, Mateta ise karşılık olarak köşeyi buldu — 1:0 Palace lehine. İkinci vuruşta da iş ters gitti; Alexis Mac Allister’ın şutunu Dean Henderson çıkardı ve sevincini kepini çıkararak gösterdi. Alisson, Eberechi Eze’nin vuruşunu alıp kırmızılar’ı oyunda tuttu; Cody Gakpo ile Sarr penaltılarını gole çevirdi. Zirve anı ise Henderson’ın bir kurtarışı daha yapmasıydı — bu kez Harvey Elliott’a. Böylece Liverpool seride üç isabetsiz vuruşa ulaştı. Palace, Borna Sosa’nın kaçırdığı penaltıya rağmen işi bitirdi ve seriyi 3:2 kazandı. Kaleci, şişesine yapıştırdığı notlarla hazırlığını yapmıştı; kötü geçen ilk yarıdan sonra akşamın başrolü ona yazıldı.
Rakamlar söylüyor: bu galibiyet hak edildi
Liverpool’un üstün olduğu tek kalem topla oynama yüzdesiydi (%59’a karşı %41). Diğerlerinde tablo farklıydı: Palace daha nişanlı ve anlamlı hücum etti — 14 şuta 12; üstelik Palace’ın 10 denemesi ceza sahası içinden geldi. Kırmızılar’ın neredeyse yarısı (beş şut) ise uzaktan geldi. Pres yoğunluğu ve savunma sıkılığı bakımından Glasner’in ekibi geri düşmedi ve seride hak ettiği ödülü aldı.
Turnuvanın eğilimi: yine beyaz noktaya kaldı
İngiltere Süper Kupası üst üste üçüncü kez 90 dakikanın ardından penaltılarla çözüldü. Geçen yıl Manchester City, Manchester United’ı seride geçti; ondan önceki sezon ise gök-maviler aynı şekilde Arsenal’e kaybetmişti. Bu yılki versiyon, Palace’ı hem bu trende hem de kulüp tarihine yazdı.
Kartallar’ın tarihî sıçrayışı: üç ayda ikinci kupa
Crystal Palace kısa bir dönemde ikinci kupasını kaldırdı. Mayıs’ta FA Cup finalinde bir başka devi, Manchester City’yi 1:0’la şoke etmişlerdi; şimdi de Süper Kupa’yı aldılar. 1905’ten beri var olan kulübün sicilinde bu bahara kadar büyük bir kupa yoktu — yalnızca Championship ve üçüncü lig şampiyonlukları bulunuyordu. Artık tablo değişti. Selhurst Park tribünleri bu maçları yıllarca anımsayacak: Glasner’in takımı yalnızca devlerle dövüşmüyor, kupaları da alıyor. Ve bu, sanki başlangıç.