Brüksel'den Boğaz'a: Tedesco, Fenerbahçe'de Mourinho'nun yerine geçti

Avatar
Salid Martik
11/09/25
Paylaşmak
   

Fenerbahçe’de Domenico Tedesco’nun göreve gelişi bu yaz döneminin en çarpıcı dönüşlerinden biri. Spartak’taki çalışmalarıyla Rus taraftarlara yabancı olmayan Alman teknik adam, İstanbul kulübüyle iki yıllık sözleşme imzaladı ve hemen en üst düzey beklentilerin merkezine düşüyor: Türkiye Süper Ligi’nde şampiyonluk yarışı ve UEFA Avrupa Ligi kampanyası. Türkiye’ye taşınması da söylentiler zincirine nokta koydu — İngilizlerin Nuno Espírito Santo ile yollarını ayırmasının ardından kendisini ısrarla "Nottingham"a yakıştırmalarına rağmen Tedesco Boğaz’ı ve José Mourinho’nun boşalttığı koltuğu seçti.

Ara sezonun dengelerini değiştiren atama

Fenerbahçe, Mourinho dönemindeki başarısız Şampiyonlar Ligi elemesinin ardından boşalan koltuğu hızlıca doldurdu. Tercih, oyunun yapısını süratle düzenleyebilen ve pres organizasyonunda uzman, yeni kuşağın 39 yaşındaki teknik direktörü Tedesco’dan yana oldu. İstanbul kulübü Avrupa deneyimli bir ismi kadrosuna katarken, Domenico da Belçika millî takımındaki zorlu periyodun ardından kulüp futboluna geri dönüyor.

Belçika bölümü: istikrarlı ilerleme yerine türbülans

Tedesco, "Kırmızı Şeytanlar"ın başına Şubat 2023’te geçti ve Ocak 2025’e kadar görevde kaldı. Belçika, EURO 2024’ü son 16’da Fransa’ya yenilerek noktaladı; ancak tartışmaların odağında sonuçlardan çok takımın etrafındaki atmosfer vardı. Kadro tercihleri ve lider oyuncu grubunun yönetimi, sportif gündemi sürekli gölgede bırakan sürtüşmelere yol açtı.

Kaptanlık hikâyesi: Courtois ile gerilim ve kalede beklenmedik tercih

En gürültülü bölüm Thibaut Courtois ile yaşanan kopuş oldu. Kaleci, bir maçta kaptanlık pazubandının kendisine değil Romelu Lukaku’ya verilmesine alınmıştı. Teknik heyetin planına göre Courtois Estonya maçında kaptan olacaktı, ancak o ana dek taraflar arasındaki güven çatlamıştı. Sonuçta pazubandı yeniden Lukaku taktı, kaleyi ise Nottingham’ın kalecisi Matz Sels aldı — ve Courtois, Tedesco döneminde bir daha millî takımda oynamadı. Thibaut daha sonra, bu teknik direktör görevdeyken dönmeyeceğini açıkladı: ona duyduğu güvensizliğin gerekli mikro iklimi bozacağını söyledi.

Kevin'in sesi ve Romelu'nun molası: liderlerden gelen sinyaller

Kevin De Bruyne de sözünü söyledi. 2024 sonbaharında Fransa’ya 0-2 kaybettikten sonra Kevin, takım disiplini ve savunma blokunun sıkışıklığına sertçe değindi: savunmada altılı hat fazla geriye yaslandığında takımın bağlantıları kopuyor. Tedesco kamuoyu önünde yumuşak bir tepki verdi — Belçika’nın henüz kusursuz olmadığını, ancak büyüme alanı bulunduğunu söyledi. Buna, Lukaku’nun "mola" hikâyesi eklendi: forvet, Napoli’ye tam uyum sağlamak istediği için Ekim’deki İtalya ve Fransa maçlarına çağrılmamasını rica etti; ardından Kasım’da yine de kampa katıldı ve Azzurri’ye karşı oynadı. Teknik adamın insani esnekliği takdire şayandı, fakat liderlerden gelen bu ardışık sinyaller dağınıklık hissini yalnızca pekiştirdi.

Dönemin finali: tribünler affetmedi, yönetim noktayı koydu

Uluslar Ligi bir tür denetim sınavı oldu — ve başarısız geçti. Fransa ile İtalya gibi üst düzey rakiplerin varlığı bile Tedesco’yu artan memnuniyetsizlikten kurtarmadı: tribünlerde istifa çağrıları yükseldi ve ocakta federasyon yönetimi iş birliğine son verdi. Altı aylık bir ara — ve yeni meydan okuma: Fenerbahçe’de Mourinho’nun yerine geçmek; beklentiler geleneksel olarak yüksek, sabır ise sınırlı.

İstanbul'da ne bekliyor: bağlam, hedefler ve ilk adımlar

Fenerbahçe’nin hedefleri her zamanki gibi maksimalist: Süper Lig’de şampiyonluk, Avrupa’da kupa, oyun kalitesinde istikrarlı ilerleme. Tedesco’nun güçlü yanları burada işe yarayacaktır: pres organizasyonu, topsuz blokta kompaktlık, çıkış ve topu üçüncü bölgeye taşıma fazlarında topa sahip olmanın net rolleri. Bununla birlikte Türkiye ortamı soyunma odasında ekstra ince bir çalışma ister: yıldızların statüsüne saygı, net hiyerarşi, zamanında iletişim — aksi takdirde en küçük mikro çatışma bile manşet olur. Domenico’nun hanesine yazılanlar: sistemsel yeniden yapılandırma ve hızlı adaptasyon tecrübesi; hanesinin eksi tarafında ise İstanbul’da hatırlanması istenmeyecek taze Belçika anlaşmazlıkları var.

Dışarıdan gelen şüphe: Tedesco neyi riske ediyor

Eleştirmenler çoktan konuştu: "batmayan teknik direktör"; bir yerde başarısız olup başka yerde mutlaka yeniden yüzeye çıkan bir figür. Şüphe anlaşılır: Belçika’da çatışmalı zemin, saha içi çalışmayı perdeledi ve insanlar taktikten çok gürültüye bakarak hüküm verdi. Fenerbahçe’de bu söylem, takım süratle tanınır bir oyun kalıbı bulursa uzun ömürlü olmaz: pres sırasında senkronize kaymalar, 4-2-3-1 ile 3-2-5 arasında pozisyonel hücumda esneklik, yıldızların güçlü yönlerine rasyonel kullanım.

Hüküm: doğru iletişimle gelen bir yeniden başlama şansı

Tedesco için bu sadece yeni bir adres değil — itibarın yeniden başlatılması. Burada kadro, kaynak ve yalnızca isimlere değil sonuca da değer veren bir kitle var. Domenico, taktik ilkelerini ince yönetimle birleştirip — liderlere rol ve sorumluluk, takıma ise doğru bölgelerde yapı ve özgürlük verirse — Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi sezonunu daha büyük hedefler için bir sıçrama tahtasına çevirme şansı yüksek. Soru şu: yeni teknik adam Belçika fırtınalarının anısını ne kadar çabuk rafa kaldırıp onu yük değil, deneyime dönüştürebilecek? İstanbul devinin bu hamlesi tutacak mı — Tedesco beklentileri karşılayacak mı, yoksa karamsarlar mı haklı? Yanıtı yakında, Türkiye sahalarında ve Avrupa Ligi’nin perşembe akşamlarında göreceğiz.

İlgili gönderiler